NEDİR BU KIZ KISMI ?
Harika bir pazar gününde içimizi karartan bir konudan bahsetmek istiyorum. Yıllardan beri olan ve hala herkesin dilinde olan bu kız kısmı meselesi. Toplumun yarattığı kız kısmı onu yapar mı ? Nedir peki bu kız kısmı ? Gerçekte bunu demekte amaç nedir ? Kız bir cinsiyet ama insan değil mi ? Kız kısmı onu yapar mı diye düşünüp yargılamak yerine cinsiyetine bakmak yerine neden önce kızlarında bir insan olduğunu anlamıyoruz.
KIZ KISMI BU KADAR ÇOK GEZER Mİ ?
Toplumumuzda kızların belki de en çok işittiği cümlelerden biri de bu. Neden kızlar her gün gezemez mi her gün evde oturup tv başında saatlerini mi geçirmeli yada ev işleri mi yapmalı ? Peki bu kuralı kim getirdi , yıllardan beri neden var bu kısıtlama ? Kızlar tek başına bir şehire gezmeye gidemez mi illa ki yanında ona sahip çıkan bir erkek mi olmalı ? Ne kadar yanlış düşünceler kızlarda bir insan ve tek başına ayaklarının üzerininde durabilecek bir varlık. Başka yerlere gezip görmek için bir erkeğin yada büyüklerinin ihtiyacı olmadığını düşünüyorum. Tek ihtiyacı olan kendinde ki gücüdür.
KIZ KISMI TOPLUMDA BU KADAR SESLİ GÜLER Mİ HİÇ ?
Neden gülmesin ? Bir kadına en çok yakışan şey gülmektir. Neden mutluluğunu dışarı yansıtmasın. Neden duygularını içinde yaşayıp içinde tutsun ki. Var mı böyle bir kural ?
KIZ KISMININ SEVGİLİSİ OLUR MU HİÇ ?
Toplum da şöyle bir algı var. Erkeklerin sevgilisi olduğunda gayet normal algılanıyor. Ama kızın sevgilisi olduğunda anormal karşılanıyor. Bir aile de erkek çocuk sevgili yaptığında gurur duyuluyor fakat kız sevgili yaptığında benim alnımı yere eğme deniliyor. Fakat unutuluyor ki o erkek çocuğun sevgilisi de bir kız. Ama herkes kendi kızına geldiği zaman bir korumacı tavırlar halinde. Unutuluyor kızlarında erkekler gibi duygularının olduğunu unutuyorlar. Kızlarında duygularının olduğunu fark etmenin zamanı gelmedi mi artık ?
KIZ KISMI BİRAN ÖNCE EVLENİP BAŞI BAĞLANMALI
Kız kısmı biran önce evlenip yeri yurdu kiminle olduğu belli olmalıymış. Evli olmasa nerede olduğu belli değil sanki. Neden böyle bir baskı var anlamıyorum. Böyle konuşmadan önce kızların evlenmek isteyip istemediği sorgulanmalı bence. Hayalleri neler ? Hayatında ki öncelikleri neler ve neler yapmak istediğini anlamalı. Ve ailelerde böyle bir beklenti içine girmemeli. Bu konuları kızlarının iradelerine bırakmalı. Belki hayatta daha kendini geliştirmek ve gezip görmek istediği yerlere gitmek için yaptığı planları vardır evlilikten önce.
Burada belli başlı kız kısmı ile başlayan cümlelerden bahsettim. Ama bu kadarla kalmayıp daha fazlasını duyabiliyoruz çevremizde. Bunun örnekleri gerçekten çevremizi gözlemlediğimizde çok fazla olduğunu görüyoruz. Geçmişten günümüze gelmiş ve hala hayatımızı etkileyen cümleler bunlar. Bunların altında çok farklı sorunlar olabilir. Öncelikle insanlara cinsiyet gözüyle bakmamızdan kaynaklanıyor. Kadına kadın erkeğe erkek gözüyle bakıp kalıplaşmış görevler yüklüyoruz. Ve cinsiyet gözüyle bakıp insana insan olduğu için gereken değeri vermiyoruz. Öncelikle bunu yıkmak için erkelere erkek kadınlara kadın gözüyle bakmamalıyız. Erkekte bir insan kadında bir insan diye bakılmalı. İkisinin de insan olarak eşit olduklarının ikisinin de duygularının olduğunu fark edip kabul edilmeli öncelikle. İnsana insan olduğu için gereken değeri verip onun düşünce ve davranışlarına da gereken değeri vermeliyiz. Bu bakış açısıyla bakarsak belkide bu algıyı yıkabiliriz toplumda. Sadece kadınlar değil erkeklerde buna benzer bir çok baskıya maruz kalabiliyor. Bunu ise bir sonra ki yazımda bahsedeceğim. Unutmayalım öncelikle insanların cinsiyetine değil insan olduklarını anlayıp insan gözüyle bakın. Belki de biz böyle bakarak bu toplumun algılarını değiştirebiliriz :)
KIZ KISMI BU KADAR ÇOK GEZER Mİ ?
Toplumumuzda kızların belki de en çok işittiği cümlelerden biri de bu. Neden kızlar her gün gezemez mi her gün evde oturup tv başında saatlerini mi geçirmeli yada ev işleri mi yapmalı ? Peki bu kuralı kim getirdi , yıllardan beri neden var bu kısıtlama ? Kızlar tek başına bir şehire gezmeye gidemez mi illa ki yanında ona sahip çıkan bir erkek mi olmalı ? Ne kadar yanlış düşünceler kızlarda bir insan ve tek başına ayaklarının üzerininde durabilecek bir varlık. Başka yerlere gezip görmek için bir erkeğin yada büyüklerinin ihtiyacı olmadığını düşünüyorum. Tek ihtiyacı olan kendinde ki gücüdür.
KIZ KISMI TOPLUMDA BU KADAR SESLİ GÜLER Mİ HİÇ ?
Neden gülmesin ? Bir kadına en çok yakışan şey gülmektir. Neden mutluluğunu dışarı yansıtmasın. Neden duygularını içinde yaşayıp içinde tutsun ki. Var mı böyle bir kural ?
KIZ KISMININ SEVGİLİSİ OLUR MU HİÇ ?
Toplum da şöyle bir algı var. Erkeklerin sevgilisi olduğunda gayet normal algılanıyor. Ama kızın sevgilisi olduğunda anormal karşılanıyor. Bir aile de erkek çocuk sevgili yaptığında gurur duyuluyor fakat kız sevgili yaptığında benim alnımı yere eğme deniliyor. Fakat unutuluyor ki o erkek çocuğun sevgilisi de bir kız. Ama herkes kendi kızına geldiği zaman bir korumacı tavırlar halinde. Unutuluyor kızlarında erkekler gibi duygularının olduğunu unutuyorlar. Kızlarında duygularının olduğunu fark etmenin zamanı gelmedi mi artık ?
KIZ KISMI BİRAN ÖNCE EVLENİP BAŞI BAĞLANMALI
Kız kısmı biran önce evlenip yeri yurdu kiminle olduğu belli olmalıymış. Evli olmasa nerede olduğu belli değil sanki. Neden böyle bir baskı var anlamıyorum. Böyle konuşmadan önce kızların evlenmek isteyip istemediği sorgulanmalı bence. Hayalleri neler ? Hayatında ki öncelikleri neler ve neler yapmak istediğini anlamalı. Ve ailelerde böyle bir beklenti içine girmemeli. Bu konuları kızlarının iradelerine bırakmalı. Belki hayatta daha kendini geliştirmek ve gezip görmek istediği yerlere gitmek için yaptığı planları vardır evlilikten önce.
Burada belli başlı kız kısmı ile başlayan cümlelerden bahsettim. Ama bu kadarla kalmayıp daha fazlasını duyabiliyoruz çevremizde. Bunun örnekleri gerçekten çevremizi gözlemlediğimizde çok fazla olduğunu görüyoruz. Geçmişten günümüze gelmiş ve hala hayatımızı etkileyen cümleler bunlar. Bunların altında çok farklı sorunlar olabilir. Öncelikle insanlara cinsiyet gözüyle bakmamızdan kaynaklanıyor. Kadına kadın erkeğe erkek gözüyle bakıp kalıplaşmış görevler yüklüyoruz. Ve cinsiyet gözüyle bakıp insana insan olduğu için gereken değeri vermiyoruz. Öncelikle bunu yıkmak için erkelere erkek kadınlara kadın gözüyle bakmamalıyız. Erkekte bir insan kadında bir insan diye bakılmalı. İkisinin de insan olarak eşit olduklarının ikisinin de duygularının olduğunu fark edip kabul edilmeli öncelikle. İnsana insan olduğu için gereken değeri verip onun düşünce ve davranışlarına da gereken değeri vermeliyiz. Bu bakış açısıyla bakarsak belkide bu algıyı yıkabiliriz toplumda. Sadece kadınlar değil erkeklerde buna benzer bir çok baskıya maruz kalabiliyor. Bunu ise bir sonra ki yazımda bahsedeceğim. Unutmayalım öncelikle insanların cinsiyetine değil insan olduklarını anlayıp insan gözüyle bakın. Belki de biz böyle bakarak bu toplumun algılarını değiştirebiliriz :)
YanıtlaSilİmla hataların çokça. İstemsiz güldüm, helal et. Yazın fena değil. Prematüre, ama fena değil. Daha çok okumak isterim.