LEYLALARA EYLÜLLERE.....
Elim yazmaya gitmiyor. İçim o kadar buruk ki. Böyle bir durum da ne denir ne yazılır bilemem. Keşke hiç olmasaydı da yazmasaydım. Sanırım istemeyerek ve bu kadar çok üzülerek yazdığım ilk yazım. Benim de canımdan çok sevdiğim iki yiğenim var . Kendi canım gibi gördüğüm. En ufak şeylerden sakındığım. Gözlerinin içine baktığım. Ağlamalarına dayanamadığım. Bir çocuk gerçekten nasıl da zor yetiştiriliyor ne emeklerle , onların sayesinde anladığım. Sen o kadar yıl gözünün içine bak. Sevmelere doyama daha sonra ne olsun ? Ne mi olsun ? Gerçekten de doyamadan gidiyor elinden. Bir cani çıkıyor ortaya senin kıyamadığın evladına o pislik elleriyle kıyıyor. Canı hiç acımadan yanmadan hiç vicdan acısı çekmeden kıyıyor evladına. Gerçekten aklım almıyor. Nasıl yani nasıl ? Ne istedin ki onlardan ? O minik, temiz, saf ,daha süt kokulu bedenlerinden ne hazzı aldın ? Aklım almıyor. İçim sıkılıyor. Ama elimden hiç birşey gelmiyor. Sadece üzülmekle kalıyorum ve bu da bana koyuyor. Daha çok küçüklerdi. Yolun daha başındaydılar. Daha çok günler, bayramlar geçirmeleri gerekiyordu. Daha çok oyun oynayacaklardı. Daha çok gülmeleri gerekiyordu. Daha çok annesiyle babasıyla vakit geçireceklerdi. Ama siz onları en güvende oldukları yerden en çok sevdiklerinden çok erken ayırdınız.Onlara bayramlıklarını giydirmek yerine beyaz kefeni giydirdiniz. Onları toprağa verdiniz. Arkada kalplerine ateş düşmüş gözleri yaşlı aileler bıraktınız. Yaşayan ama ruhları ölmüş ölüden farkı olmayan aileler. Böyle mi olacaktı halbuki ? Daha çok güzel günler göreceklerdi. Okula gideceklerdi. İleride hangi mesleği olmak istediklerine karar vereceklerdi. Daha sonra aşık olacaklardı. Hayatta ki en güzel duyguları tadacaklardı. Aileleri onların mezuniyetlerini görecek gururlanacaklardı. Bu küçük kızların büyüyünce düğünlerini göreceklerdi her ailenin hayali olduğu gibi. Telli duvaklı baba evinden çıkacak en güzel ayrılığı yaşayacaklardı. Ama olmadı. Hikaye kötü sonla bitti. Minikleri en güzel yaşlarında toprağa verdiler. Ailelerini de yanlarına diri diri gömdüler. Halbuki onların yanı sımsıcak anne baba kollarıydı. Daha kaç çocuk gidecek? Bu insanlar hep korkuyla mı yaşayacak ? Daha kaç annenin babanın kalbine ateş düşecek ? Daha çook daha çookk.... Biz şimdi üzüleceğiz bir gün ,bir hafta ,bir ay.. Daha sonra unutacağız ya bu da bizim ayıbımız olsun. Alışmayalım bu olaylara duyarsız kalmayalım.Tek dileğimdir ki çocukların rahatça oynayıp güldüğü , erkek kadın demeden tüm insanların tacizsiz, tecavüzsüz, işkence edilmemiş, öldürülmemiş bir dünya da yaşamaları....
Yorumlar
Yorum Gönder